14 Ekim 2008 Salı

seksenlerde çocuktuk netekim

Her şey, Özal' ın o tükenmez kalemini gözümüze gözümüze sallamasıyla başladı,
Boğaziçi Köprüsü görünüyordu, tombiş başbakanın arkasında,
Uçan Kaz beklerken İşitme Engellilere Haber Bülteni çıktı karşımıza daima,
Perde Arkası' nda hudut karakolundaki yılbaşı kutlaması vardı,
32. Gün'de de bolca "ıııghhhh".
Pazar Sineması için Pazar Konseri'ni izlemek farz oluyordu,
Kabusumuzdu Veselinoviç' in fotokromik gözlükleri,
Ah bir de Rıdvan sakat olmasaydı.
İki kanal vardı, onlarda da Hıncal yoktu. Güzeldi.
Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyondu hep.

Birisi daha vardı da, şimdi asker olanlara inat, "o şimdi ressam".


Hiç yorum yok: