21 Mayıs 2012 Pazartesi

nerede kalmıştık?

uzun süredir yazmaya elim gitmiyordu. sanırım sadece öfkelenince ve yahut sevinince yazabiliyorum.
Devlet Tiyatroları ile alakalı gelişmeleri herkes basından takip ediyordur. İktidar, her zamanki gibi gerçekleri saptırıyor ve okumayan, araştırmayan, başbakanın sözlerine körü körüne inanan halkı yanlış yönlendiriyor. Devlet Tiyatroları, en köklü kurumlarımızdan biri. Zarar ettiği için kapatılması gündemde. Gerekçe, işi bilmeyenler için inandırıcı : zarar ediyor. Ülkeyi şirket mantığıyla yöneten politikacılar, her işin bir bilançosunu çıkarıyorlar ve zarar eden veya zarar ettiğini ileri sürdükleri kurumları kapatıyorlar. Devlet Tiyatroları da yılda yaklaşık 140 milyon lira zarar eden bir kurum, politikacılara göre bütçenin sırtındaki kambur. Gerçekte öyle mi? Zarar ettiği doğru ama bu zaten beklenebilir ve olması gereken bir durum. Memleket sathında 60 sahnesi olan bu tiyatro, anayasasında sosyal devlet olduğu yazılan Türkiye Cumhuriyetinin sübvanse etmesi gereken kurumlarından yalnızca birisi. Tıpkı Karayolları Genel Müdürlüğü ve Sosyal Güvenlik Kurumu gibi. Sanatçılara söz geçiremeyen, sahneye konan oyunların içeriğine müdahale edemeyen politikacılar, şimdi bu kurumu kapatmak istiyor. Halka anlatılan masala göre de, buraya harcanan para özel tiyatrolara destek olarak verilecek.
Bunların külliyen yalan olduğunu, önceki icraatlara bakanlar hemen anlayabiliyor. Özel tiyatrolara destek verilmesine itirazım yok ama bunun yolu Devlet Tiyatrolarını hal'etmek değildir. İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerden yandaş basının yayınlarını izleyenler için sahneleri kapatmanın bir sakıncası yok.peki taşradaki çocuklar ne yapacak? Büyük bir şehire kapağı atmadıkça oyun izlemesi imkansız. Ülkemizde tiyatroya gitmemiş, hatta tiyatronun ne olduğunu bilmeyen milyonlarca insan var. Bir de onların tarafından bakmak gerekmiyor mu?
Madem özel tiyatrolara destek verilecek, Devlet Tiyatrolarında yeniden yapılanmaya gidilip daha münasip çözümler pekala bulunabilir. Ankara, İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlerdeki sahnelerin en büyükleri bırakılıp diğerleri kapatılır, taşraya ağırlık verilir. Kurumun yönetim sistemi değiştirilerek daha az masraflı hale getirilir. Böylece Devlet Tiyatroları asıl amacına hizmet etmiş olur. Özel tiyatroların gitmediği, gidemediği şehirlerdeki (Adana, Diyarbakır, Van) sahnelerde oyunlar oynanır. Ayrıca yine ülkemiz özel tiyatrolarının altından kalkamayacağı geniş kadrolu ve masraflı oyunlar da sahneye konabilir. Tiyatro okulu gibi çalışan bu kurum zinhar kaldırılmamalıdır. Yeniden yapılanmaya, verimliliğe EVET ama kapatmaya HAYIR.