22 Ocak 2009 Perşembe

Devlet Adamı

israil gazzeyi bir ay bombardımana tuttu malumunuz. işine de böylesi geldiği için bitirdi harekatı (adına "tek taraflı ateşkes diyorlar ya neyse).
tamam, hepimiz kınadık, yeri geldi öfkelendik israil saldırısına.
ama birisi vardı ki, devlet adamlığı sınırlarını bayağı bir zorladı. zorlamak da değil de, resmen freni patladı, akli melekelerini bir kenara bıraktı. başbakan recep tayyip erdoğan'dan bahsediyorum. en sonunda birleşmiş milletler' e çattı, "sen ne işe yararsın?" mealinden laflar etti. e be sayın başbakanımız, hani güvenlik konseyine seçilmiştik, hani bu hariciyemiz için büyük bir başarıydı? yeni mi öğrendiniz birleşmiş milletler denen örgütün aslında çok da bir işe yaramadığını?

birleşmiş milletler zerre umurumda değil de, israil gazzeye girdi diye yaygarayı basan, vatandaşı olduğu ülkenin menfaatlerini ikinci plana atan bir başbakan ve ekibi tarafından alınan kararlarla kaderi ve yönü belirlenen bir vatandaş olduğum için endişeleniyorum haliyle. ve halimize şükrediyorum; amerikan büyükelçisi, birleşik devletler başkanı johnson tarafından gönderilen ve zehir zemberek ifadelerle dolu mektubu Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına sunduğunda, zarfı açan kişi recep tayyip erdoğan değil, iyiki İsmet İnönüydü.